31 Ekim 2012 Çarşamba

Carrar Ana'nın Silahları / 02 Kasım Cum 20:30

Carrar Ana'nın Silahları
Carrar Ana'nın Silahları, Bertolt Brecht'in 1937'de yazdığı, tek perdelik bir oyundur. Brecht; John M. Synge'in 'Riders to the Sea' (Denize Giden Atlılar) adlı oyunundan esinlenmiştir. Oyun, 1937 yılının Nisan ayında İspanya'da Malaga kenti yakınlarında bir Endülüs balıkçı köyünde geçer.Carrar Ana, oyunun başında pasifist bir tutum içindedir. Ona göre; şiddet karşı şiddeti doğurur. Vatanı savunmak, topluma karşı görevlerini yapmak, vatana sadakat gibi kavramlara karşı kendini savunur ve savaşı olumsuz, kötü bir şey olarak görür. Ailenin bir arada olması, çocuklarına karşı duyduğu sevgi ve aileyi koruma, kocasını savaşta kaybetmiş olan Carrar Ana'nın inandığı değerlerdir. Bu değerlere karşı dışarıdan gelen her tepkiyi tersler. 'Çocuklarımın asker olmasını istemiyorum' der; 'Onlar kurbanlık koyun değil'. Carrar Ana; ister işçi hareketinin temsilcisi olan kardeşi olsun, ister kilisenin temsilcisi Peder Fransisco, ister yaşlı kuşağın temsilcisi Bayan Perez, kendisi gibi düşünmeyen kişilere karşı düşüncelerini savunur. Ancak başına korkunç olay geldikten sonra fikrini değiştirir.Brecht; 'iyi' ile 'kötü' arasındaki çekişmeyi anlatırken 'iyi'nin de şiddete başvurmadan sorunlarla başa çıkamayacağının altını çizer; birçok oyununda yaptığı gibi. Bu tür karşıtlıklarda tarafsızlık olmaz ona göre. Kendini sakınmak, hiçbir işe yaramaz. 'İyi'nin karar verememesi ya da karar vermekte gecikmesi ancak 'kötü'nün işine yarar. 'Her şey bir yana, devrime ve geleceğe inanç söz konusuydu; aniden bir eşitlik ve özgürlük çağının doğduğuna inanılıyordu. İnsanlar, kapitalist makinenin dişli çarkları gibi değil de insan gibi davranmaya çalışıyorlardı' George Orwell 'Katalonya'ya Selam'

02 Kasım Cum 20:30

Yunus Emre Kültür Merkezi

[tags genel, sahne sanatlari] [status publish]
Carrar Ana'nın Silahları
Carrar Ana'nın Silahları, Bertolt Brecht'in 1937'de yazdığı, tek perdelik bir oyundur. Brecht; John M. Synge'in 'Riders to the Sea' (Denize Giden Atlılar) adlı oyunundan esinlenmiştir. Oyun, 1937 yılının Nisan ayında İspanya'da Malaga kenti yakınlarında bir Endülüs balıkçı köyünde geçer.Carrar Ana, oyunun başında pasifist bir tutum içindedir. Ona göre; şiddet karşı şiddeti doğurur. Vatanı savunmak, topluma karşı görevlerini yapmak, vatana sadakat gibi kavramlara karşı kendini savunur ve savaşı olumsuz, kötü bir şey olarak görür. Ailenin bir arada olması, çocuklarına karşı duyduğu sevgi ve aileyi koruma, kocasını savaşta kaybetmiş olan Carrar Ana'nın inandığı değerlerdir. Bu değerlere karşı dışarıdan gelen her tepkiyi tersler. 'Çocuklarımın asker olmasını istemiyorum' der; 'Onlar kurbanlık koyun değil'. Carrar Ana; ister işçi hareketinin temsilcisi olan kardeşi olsun, ister kilisenin temsilcisi Peder Fransisco, ister yaşlı kuşağın temsilcisi Bayan Perez, kendisi gibi düşünmeyen kişilere karşı düşüncelerini savunur. Ancak başına korkunç olay geldikten sonra fikrini değiştirir.Brecht; 'iyi' ile 'kötü' arasındaki çekişmeyi anlatırken 'iyi'nin de şiddete başvurmadan sorunlarla başa çıkamayacağının altını çizer; birçok oyununda yaptığı gibi. Bu tür karşıtlıklarda tarafsızlık olmaz ona göre. Kendini sakınmak, hiçbir işe yaramaz. 'İyi'nin karar verememesi ya da karar vermekte gecikmesi ancak 'kötü'nün işine yarar. 'Her şey bir yana, devrime ve geleceğe inanç söz konusuydu; aniden bir eşitlik ve özgürlük çağının doğduğuna inanılıyordu. İnsanlar, kapitalist makinenin dişli çarkları gibi değil de insan gibi davranmaya çalışıyorlardı' George Orwell 'Katalonya'ya Selam'

07 Kasım Çrş 20:30

Yunus Emre Kültür Merkezi

[tags genel, sahne sanatlari] [status publish]
Carrar Ana'nın Silahları
Carrar Ana'nın Silahları, Bertolt Brecht'in 1937'de yazdığı, tek perdelik bir oyundur. Brecht; John M. Synge'in 'Riders to the Sea' (Denize Giden Atlılar) adlı oyunundan esinlenmiştir. Oyun, 1937 yılının Nisan ayında İspanya'da Malaga kenti yakınlarında bir Endülüs balıkçı köyünde geçer.Carrar Ana, oyunun başında pasifist bir tutum içindedir. Ona göre; şiddet karşı şiddeti doğurur. Vatanı savunmak, topluma karşı görevlerini yapmak, vatana sadakat gibi kavramlara karşı kendini savunur ve savaşı olumsuz, kötü bir şey olarak görür. Ailenin bir arada olması, çocuklarına karşı duyduğu sevgi ve aileyi koruma, kocasını savaşta kaybetmiş olan Carrar Ana'nın inandığı değerlerdir. Bu değerlere karşı dışarıdan gelen her tepkiyi tersler. 'Çocuklarımın asker olmasını istemiyorum' der; 'Onlar kurbanlık koyun değil'. Carrar Ana; ister işçi hareketinin temsilcisi olan kardeşi olsun, ister kilisenin temsilcisi Peder Fransisco, ister yaşlı kuşağın temsilcisi Bayan Perez, kendisi gibi düşünmeyen kişilere karşı düşüncelerini savunur. Ancak başına korkunç olay geldikten sonra fikrini değiştirir.Brecht; 'iyi' ile 'kötü' arasındaki çekişmeyi anlatırken 'iyi'nin de şiddete başvurmadan sorunlarla başa çıkamayacağının altını çizer; birçok oyununda yaptığı gibi. Bu tür karşıtlıklarda tarafsızlık olmaz ona göre. Kendini sakınmak, hiçbir işe yaramaz. 'İyi'nin karar verememesi ya da karar vermekte gecikmesi ancak 'kötü'nün işine yarar. 'Her şey bir yana, devrime ve geleceğe inanç söz konusuydu; aniden bir eşitlik ve özgürlük çağının doğduğuna inanılıyordu. İnsanlar, kapitalist makinenin dişli çarkları gibi değil de insan gibi davranmaya çalışıyorlardı' George Orwell 'Katalonya'ya Selam'

09 Kasım Cum 20:30

Yunus Emre Kültür Merkezi

[tags genel, sahne sanatlari] [status publish]
Carrar Ana'nın Silahları
Carrar Ana'nın Silahları, Bertolt Brecht'in 1937'de yazdığı, tek perdelik bir oyundur. Brecht; John M. Synge'in 'Riders to the Sea' (Denize Giden Atlılar) adlı oyunundan esinlenmiştir. Oyun, 1937 yılının Nisan ayında İspanya'da Malaga kenti yakınlarında bir Endülüs balıkçı köyünde geçer.Carrar Ana, oyunun başında pasifist bir tutum içindedir. Ona göre; şiddet karşı şiddeti doğurur. Vatanı savunmak, topluma karşı görevlerini yapmak, vatana sadakat gibi kavramlara karşı kendini savunur ve savaşı olumsuz, kötü bir şey olarak görür. Ailenin bir arada olması, çocuklarına karşı duyduğu sevgi ve aileyi koruma, kocasını savaşta kaybetmiş olan Carrar Ana'nın inandığı değerlerdir. Bu değerlere karşı dışarıdan gelen her tepkiyi tersler. 'Çocuklarımın asker olmasını istemiyorum' der; 'Onlar kurbanlık koyun değil'. Carrar Ana; ister işçi hareketinin temsilcisi olan kardeşi olsun, ister kilisenin temsilcisi Peder Fransisco, ister yaşlı kuşağın temsilcisi Bayan Perez, kendisi gibi düşünmeyen kişilere karşı düşüncelerini savunur. Ancak başına korkunç olay geldikten sonra fikrini değiştirir.Brecht; 'iyi' ile 'kötü' arasındaki çekişmeyi anlatırken 'iyi'nin de şiddete başvurmadan sorunlarla başa çıkamayacağının altını çizer; birçok oyununda yaptığı gibi. Bu tür karşıtlıklarda tarafsızlık olmaz ona göre. Kendini sakınmak, hiçbir işe yaramaz. 'İyi'nin karar verememesi ya da karar vermekte gecikmesi ancak 'kötü'nün işine yarar. 'Her şey bir yana, devrime ve geleceğe inanç söz konusuydu; aniden bir eşitlik ve özgürlük çağının doğduğuna inanılıyordu. İnsanlar, kapitalist makinenin dişli çarkları gibi değil de insan gibi davranmaya çalışıyorlardı' George Orwell 'Katalonya'ya Selam'

16 Kasım Cum 20:30

Yunus Emre Kültür Merkezi

[tags genel, sahne sanatlari] [status publish]
Carrar Ana'nın Silahları
Carrar Ana'nın Silahları, Bertolt Brecht'in 1937'de yazdığı, tek perdelik bir oyundur. Brecht; John M. Synge'in 'Riders to the Sea' (Denize Giden Atlılar) adlı oyunundan esinlenmiştir. Oyun, 1937 yılının Nisan ayında İspanya'da Malaga kenti yakınlarında bir Endülüs balıkçı köyünde geçer.Carrar Ana, oyunun başında pasifist bir tutum içindedir. Ona göre; şiddet karşı şiddeti doğurur. Vatanı savunmak, topluma karşı görevlerini yapmak, vatana sadakat gibi kavramlara karşı kendini savunur ve savaşı olumsuz, kötü bir şey olarak görür. Ailenin bir arada olması, çocuklarına karşı duyduğu sevgi ve aileyi koruma, kocasını savaşta kaybetmiş olan Carrar Ana'nın inandığı değerlerdir. Bu değerlere karşı dışarıdan gelen her tepkiyi tersler. 'Çocuklarımın asker olmasını istemiyorum' der; 'Onlar kurbanlık koyun değil'. Carrar Ana; ister işçi hareketinin temsilcisi olan kardeşi olsun, ister kilisenin temsilcisi Peder Fransisco, ister yaşlı kuşağın temsilcisi Bayan Perez, kendisi gibi düşünmeyen kişilere karşı düşüncelerini savunur. Ancak başına korkunç olay geldikten sonra fikrini değiştirir.Brecht; 'iyi' ile 'kötü' arasındaki çekişmeyi anlatırken 'iyi'nin de şiddete başvurmadan sorunlarla başa çıkamayacağının altını çizer; birçok oyununda yaptığı gibi. Bu tür karşıtlıklarda tarafsızlık olmaz ona göre. Kendini sakınmak, hiçbir işe yaramaz. 'İyi'nin karar verememesi ya da karar vermekte gecikmesi ancak 'kötü'nün işine yarar. 'Her şey bir yana, devrime ve geleceğe inanç söz konusuydu; aniden bir eşitlik ve özgürlük çağının doğduğuna inanılıyordu. İnsanlar, kapitalist makinenin dişli çarkları gibi değil de insan gibi davranmaya çalışıyorlardı' George Orwell 'Katalonya'ya Selam'

21 Kasım Çrş 20:30

Yunus Emre Kültür Merkezi

[tags genel, sahne sanatlari] [status publish]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder